24 Kasım 2014 Pazartesi

Yaşadığın Gerçek Aşk Mı?

Yapılan iş her ne ise insan aşkla yapmalı.
Bir süredir çok düşündüm aslında ne kadar aşıktım ben işime diye? 
İlk çalıştığım bankamda gerçekten ayaklarım yerden kesilerek gitmiştim işe. Bugün için bana çok ağır gelebilecek şart ve dayatmalara dayanmamın nedeni buydu sanırım. 
2 sene zorunlu aradan sonra başladığım bankamda beni işe alsınlar diye adak adamadığım / evliyalara gitmediğim eksik kalmıştı. Neden , neden dedim durdum. 
Aday yerleştirme havuzu dedikleri ultra olimpik havuzdan atıldıktan 4 ay sonra işe alındım. 
Günlerce debelendim, ağladım. 
Hiç unutmam bir keresinde şimdi bana ait 2. Oda olma özelliğini taşıyan ( böyle yazdım çünkü sizin 2 odanız yoktur, azıcık hava atma havamdayım bugün ) odanın duvarlarını sildim, yerleri ovaladım, koltukları çektim. 
Amaç neden işe alınmıyorum ben yeeaa sorusunun nedenini bilmemem ve acı ile yorgunlukla unutmaktı.

Uğruna gözyaşı döktüğüm banka aldı beni işe de ama ben aslında ondan vazgeçmişim.

Sayın yetkili, bu bedeni işe almak için geç kaldınız.
Çalışma aşkım öldü. Biliyorsan oku bir fatiha ...

Macera iyisiyle kötüsüyle 3 sene sürdü. Hayatıma kattığım çok güzel insanlar oldu. Dayak manyağı yapmak istediğim insanlar da...
İnsanlığını gördüğüm kişiler dostum oldu.
Kimselere değişmem onları. Kendininizi biliyorsunuz değil mi? ;)

Sonrası mı? Ben sildim o sonrayı. Bir rüya gördüm, yola düştüm bile bile. Anne sözü dinlemedim yine sonrası annemin dizinin dibine gelip, haklıydın anne demek oldu.

Aklımda, içimde, beynimde, kalbimde hep aşçı olabilmek vardı. Ayol aşçı olacağım ben. Ağlayacağım en sevdiğim şeyi yapacağım. Soğan soyarak ağlayacağım. Hatta pirinç kavururken sabredeceğim. Biliyorum ki o pirinç için sadece 15 dakika lazım bana. Çok sevdiğim çorbaları yapacağım. Mezeler hazırlıyacağım, ve hatta hazırlayıp üzerine şişeyi kendim için açacağım.

Kafamın bu fikirler ekseninde dönmesine engel olamadım.

Yaratırken mutluyum çünkü. Salata yap desen bana küçük mutluluk vermiş olursun. Saatlerini harca iç pilavlı hindi iste benden bak nasıl mutluyum! :) 

Pastacılık hep renkli masal kitabıydı bana.  Ne okuyorsun sen sorusunun cevabı pastacılık kitapları oldu. 

Alem, penguen / pc magazine biriktirirken yemek kitapları / dergileri doldurdum eve. 

Bilgisayarları sevemedim hiç pastacılık dünyasına açılmadığı sürece. 

Millet video vs izlerken ben tarif okuyor-dum işe gittiğim dönemlerde. 

Şimdilerde koca banknotları koca koca yemek kitaplarına harcıyorum. 

Aşk nedir?  

Ayaklarının yerden kesilmesi ve bahsi geçen kelebeklerin miden, kasıkların, kalbin arasında uçuşup ağzından çıkıp seni terk etmesi mi? 

Buysa eğer benim yaşadığım aşk mutfakta. Kek kalıplarım, kepçem, mikserim, dekorlarım, tavalarım, çikolatalarım, likörlerim, aromalarım, şeker hamurlarım, modelleme aparatlarım. 

Heyecandan öldüm bir gün. 

Şu an tv de gösterilen bir yemek yarışmasının seçmelerine katıldım kaderi benimle benzer bir arkadaşımla. Sabaha kadar uyudum, uyumadım. Sabahı zor ettim heyecandan. Hazırlanmam saatlerimi aldı. Gören de bütün ulusal kanalların geleceği ve beni görüntüleyeceği bir sempozyuma katıldığımı zanneder! 

Yol bitmek bilmedi o gün. 

Elim ayağım dolaştı birbirine. Beynimi aldılar yerine sünger koydular o gün. 

Adım ne, yaşım kaç, ne işle meşgulum, kimsin kızım sen?! Aptallığa beş kala halimle sıranın bana gelmesini bekledim. Çok bekledim, sabrettim. 
Sorular çok basit kendinizi kısaca anlatın. Mutfak maceranızı anlatın. Kendinize özgün tarifler var mı? Aniden misafir geldi kısıtlı malzeme ile ne hazırlarsınız? Tarifi verin. 
Tarif? Ayol o ne? Neydi? Yağ kaç ml? Bardak kaç ml? Yumurtanın kabuklarını çıkardım değil mi içine bütün atmadım?! Un , mmm yani şöyle 2 su bardağı yoksa çay bardağı mı? 

3 / 4 dakika ömrümden beni çekti çaldı galiba. 

Ve o günden sonra bir kaç kez yükselmeye eğilim gösteren tansiyon sorunum kendini gösterdi. 

Heyecandan uçuşarak gittim. 
Pek çok kişiden gizli gittim.
Yüreğim ağızımda gittim. 
Bu bir rüya olabilir ancak dedim.
Ah keşke olsa dedim.
Amacım kendimle yarışmaktı. 
Başka birinin mutfağında çalışırken yaşadığım panik hallerimi aşmaktı. 
Zora karşı yarışmaktı. 
Hayatımın fırsatıydı belki. 
İçimde kalan heyecandı. 
Amaca giden yolda büyük heyecandı. 

Ben derim ki, işiniz veya eşiniz sizi heyecanlandırmıyorsa yol yakınken dönün. 
Her dakika belki o kadar yüksek nabız etkisi olamayacak ama tutkunun bitmediğini biliyorum.
Artık 31 yaşımın sonlarına doğru bunu kesinlikle öğrendim.
Benim hep içimdeydi, mutfağın içinde olmak.
Şartlar bunu gerektirdi ve yaşadığım için çok mutluyum bugünlerimi. 

İçinizde aşk yoksa yapmayın derim. 

Yaptığınız peynirlikeke bakıp, gözleriniz ışıldamıyorsa, bu sefer midenizden aklınıza konan kelebeklerin etkisi ile sevdiğinize aşkla pişiremiyorsanız yemekleri ve  sevdiğinizi akşam gördüğünüzde artık mutlu olamıyorsanız, hasretle sarılamıyorsanız bir durun düşünün. 

Bugün değilse yarın bitecek o iş.
Siz terk etmezseniz, terk edileceksiniz.
İşi siz bırakmazsanız o sizi bırakacak.
Kocanızsa bu, kesin gidecek bence sizden. 
Şimdi durun ve sevdiğinize şöyle bir bakın. Hakikaten azıcık eksiklik varsa kaçın hemen oradan. 

Yataktaysanız o adamı aşağı atın derim.

İşteyseniz, etrafa iyi bakın. 
Adamsa / kadınsa koklayın.
İşyeri ise içinde gezinin.
Dokunun.
Gözlerine bakın. 
Ofisteki masanıza iyi bakın, çekmeceleri açın.

Aşkla yapılmayan hiçbir işten hayır gelmeyeceği tescilli.

Eğer siz yataktan atmazsanız yanınızdaki adamı/kadını sonunda terk edilen siz olacaksınız. 

Eğer istifa etmezseniz, bugüne kadar kattıklarınız için size en sahtekâr ses tonu ile teşekkür edilecek.

Yol yakınken tekrar ... 



Ben çok büyük bir aşkla emeğimi kattım bu fotoğrafa. Çok şey var içinde. Kokusu var cezbeden, aşktan çatlatan. Tadı var, zevkten baygınlık veren. Dokusu var damakta kalan. Ekşi hali var vişnenin ferahlık veren. 

Tatlı ama çılgın bir hali var. 

Ağızdaki tadı silsin, bir sonraki lokmada aynı hissi yeniden yaşatsın diye fincanlarda kahve var. 

Koklarken, hayal kurdursun diye. 
Boğazını ısıtsın diye var kahve. 

Birbirini tamamlasın temennisi ile aynı renkler ve farklı görsellerde mug'lar var kahveler için.

Cheesecake'in bütün o katmanlarını kahve ile ağzına aldığında iksir çıkıyor ortaya.

Aşk iksiri. 

Bu kez tarif yok. 

Herkes kendi iksirini yaratacak. 

Kahveler benden ;)