23 Kasım 2014 Pazar

İtina İle Pasta Parmaklanır :)

Olmaz demeyin öyle de bir oluyor ki. Aman başına iş gelmesin allahım yarabbim, emanet mal, pazar gününe alacaklar, hıııh çok da güzel oldu.
Yahu bunlar da benim başıma geldi. Hayır yani artık biliyorum biri beni sınıyor. :) 


Üniversite yıllarımdan bana kalan nadir insanlardan Taylan'ın dedesinin 90. Yaşgünü için pasta yapmam istendi. Hay hay diyerek işe koyuldum. Özel sipariş, glutensiz un ile yapılacaktı. Gerekli malzemeleri tamamlayıp, yapım aşaması için telefon beklemeye başladım. 

Bazen tedbirli olmak işe yarıyor işte. Biz fikrimizi değiştirdik yarın İstanbul'a geliyoruz denilince çok da seçeneğim  kalmadı ve keki hazırlayarak işe koyuldum. İşte klasik bitter&muz pastam. 
Son yaptığım pastada tansiyon faciasına maruz kaldığımdan, bu sefer sakin kalmaya söz verdim. Hadi bakalım iç ses, anlaşma hükümleri belli yersen yoğurt içersen ayran :D 

Can arkadaşlarımdan Ebru kırmadı geldi yardıma. Çünkü, bu pastanın bir dedeye ihtiyacı vardı. Olsa olsa Ebru yapar, bu dedeyi hem de öyle bir yapar ki ilah olur o dede! :) 
Ben zaten süre sıkıntısı yaşamadan çalıştım. Ebru, gelene kadar her işim yolundaydı. Klasik yemek faslımızı yaptık. Haydi bakalım çıksın dede meydane! :) 

1 saatlik çalışma sonucu, dedemiz hazırdı.


Bob Marley havasında, ruhu renkli bu dede bizi çok güldürdü. Farklı yorumlar yaptık. Ve en son 90 yaş ne demek ya 45 desen belki diyerek sohbeti kapadık. 

Ben pastayı dolapta en alt rafta muhafaza ettim. Eh malum, pazar alacaklar benden.
En kıymetlim Doğacığım, cuma gecesi annesi ile bizde kalınca koskoca bir cumartesi gündüzü beraber yaşadık. 

Benim dolabı açtığım esnada pastayı gördüğünden, Bayan aY; pastayı kesseneler başladı. Baktı olmuyor, ben pasta istiyorumlar. Dolapta bulunan -hazır- çikolatalı pastadan ellerimle yedirmeme rağmen ve kendsinin elleriyle yemesine rağmen, gözünün o pastada kaldığını nereden bilebilirdim? 


Ben ablamla memleket meselesinden daha derin konular konuşurken, ( evi yaksalar bakamazdım anlattıklarım daha önemliydi! ;) ) dolabın gacırt sesi ile kapandığını duydum. 

Minik cücem, yanımıza geldi. 

Tıpkı benim gibi gözlerinin parladığını gördüğüm an kocaman bir EYVAH! koptu içimden. 

O muzip hal aynı ben. Sıkıysa kız çocuğa!

Doğa, dolabı mı açtın kızım sen sorusuna haaaayır diyen cücem, ben sakince ayaklandığımda ve pastaya bakacağım dediğimde her nedendir bilinmez bakma dedi. 

O an anladım. 

Dolabı açtığımda, Ebrucuğumun binbir emekle yaptığı dedemizin yanına arı kovanı kadar bir delik / çukur açılmıştı. 
Bir an aklımdan geçti, bu çukura gömsem kafamı, hayır hayııır diyerek ağlasam dede teselli edebilir miydi beni? 
Allahım bildiğin parmak girmiş işte. Girmemiş sokmuş işaret parmağını, yetmemiş, içinde 300 dereceye yakın döndürmüş, pırtlatarak parmağını çıkarmış ve parmağına bulaşan ganajı yemişti. 
Dedem, sağ yanından da darbe almış ama sağ yanı sağlam çıkmış delinmemişti. Kader!

Ama Doğa ama yaaaaa demekle yetindim.
Bu kez bağırmak yok. 
Dersimi aldım, bir daha hırpalamak yok. 
Pastanın sipariş olduğunu, biz değil başkaları yiyecek, bu sene sana 2 pasta yaptımla başladım, bu pastaların benim işim olduğunu... 

Sakin sakin anlattım vallahi bu kez. 
Anneanneme söylicem seni diyerek gitti.

Arkasından çok güldüm. Ama inanmazdım aslında yaptı deseler. 

Selahattin Uyuşan dedemizin pastasına acil yama yaptım.

Belki linki alırsa yazıyı okur. 
Ömrünüz ne güzel uzun olmuş, sağlıklar dilerim. 
Şimdilik yarı yaşınıza gelmek bana kâfi ya da gerisi yukardakinin bileceği iş. 
Çok senelere. 
Mutlu yaşlar...

Ben de yalan yok, pastada yama var. Sahipleri de biliyorlar. 

Pastada parmak var. Yerseniz, iyi edersiniz. :)

Art niyet yok, çok masum azıcık muzip.
Siz siz olun, 4 gözünüzle bakın, yavrularınıza. Bu gülümsenecek bir anı oldu bize. 

90 yaş nasıldır yaşa yaşa bitmez. 
Tek aşk mı var içinde? 
Tek ömür. 
Kaç çocuk?
Çok torun.

Sağlıkla uzun ömürler herkese. 

Ve mutlu pazarlar. ;) 


**** Yamadan sonraki halimiz :