15 Mayıs 2015 Cuma

Tek Kişilik Koltuk

Bundan tam 6 ay önce yine bir cuma günü Bostancı-Kabataş İdo'sundaydım. 
Aklımda bambaşka şeyler, kalbimin ortasında çöküntü değil, çıkıntı vardı.
İçim yine aynıydı.
İçim mutluydu.
İçimin bir yanı korkuyordu. 
İçimin diğer yanı da hüzünlüydü. 
Gemide oturduğum koltuk 2 kişilikti. 
Korkmuyordum yanımdaki koltuğun boş kalma ihtimalinden.
Ne zaman ki ben hayal gördüğümü anladım, o zaman yine tek kişilik koltuğa kaldım.

Hayat bir yolculuk değil mi? 

Ben hayatımda ölüm acısını da gördüm, aşktan boğulmayı da gördüm, aşktan sürünmeyi de gördüm, aldatılmayı da gördüm, terk edilmeyi de, vefasızlığı da gördüm, iftiraya da kurban gittim, haksızlığa da uğradım, mutsuzluktan uyuyuyamadığım da oldu...
Doğduğuna şükrettiklerim oldu, teyze oldum / hala oldum. Sevildim ama sevmediğim oldu. Aldatılmanın acısından aldatıp, gözüne soktuğum insanlar oldu. Terk de ettim hatta duyduk duymadık demeyin adamı çok güzel terk ederim ben! Vefalıyımdır, kazandığım insanları bırakmam deli divane severim ben, buradan Çin'e gitse bırakmam. Kırılırım bazen, söylerim kırıldığımı ve yeniden kocaman sarılırım. Haksızlığı hiç sevmedim.  Kimsenin hakkını da yemedim. Mutluluktan uyuyamadığım gecelerim oldu.  Sabaha kadar düşünüp, durduğum. Hatta hayaller kurduğum zamanlar...

Saat tam 19:00 15 Mayıs 2015 Cuma. 
Cumaları terk edildim.
Başka birine yine bir Cuma aşık oldum. 
Haftanın en sevdiklerimdendir Cuma. 
Kitaplar der ki , uğurlu günün Cuma.
O zaman ben cumalar sevmeliyim diyorum içimden.

Hele bir de evde değilsem cuma gecesi değmeyin keyfime.

Geçen yılın aksine yeniliklerle yeni yaşıma merhaba o zaman.

Değişiklik iyidir.

Temizlik iyidir.

Telefon rehberini temizlemek, hepsinden iyidir.

Aşk dolu, mutlu yaşlar bana o zaman. 

Küllerimden doğmuş halimle, en sevdiğimle kutlama başlasın. 

Happy birthday to ME :-) 

5 Mayıs 2015 Salı

Hızır İlyas Duy Beni

Her sene bir yanımdan çekiştirirler. Aman da dileğini yaz as, gül dalına, gülün yanına göm ya da denize at. 
Yaptım , yapmadım.
İnandım inanmadım. Senelerdir hep aynı terane. 
Değişen bir şey var evet😀 Bugün benim canım kızımın doğumgünü. 4 yaşı bitti. Minicik bir kedi yavrusu gibiydi. Şimdi saçı beline değen havalı bir küçük hanım. 

Aylar öncesinden karar vermiştim. 
Bu sene hızır ilyası kendimce kutlayacağım. 
Aklıma deli divane gelen şeyleri yazdım zaman zaman. Akıllı telefonumun notlarına kaydettim.
Hızır ilyas döner bakar mı yüzüme bilmem ama benden istemesi. Vermezse onun yüzü kara! 
Bolluk bereket içinde günler dilerim.
Mayıs ayı en sevdiğim ay. 
Bu aya aşık olun e mi? 
Bu ay aşık olun. ;)

İstek / arzu / sipariş / imkansız Listesi
Yiyip kilo almamak
Solarium cihazı ya da odama 30 m2 lik balkon ve küçük bir havuz.
Dökülmeyen saçlar
Çocuk olmak
Dünyayı gezebilmek
Kitchenaid mint yeşili tezgah üstü mikser
Bir sürü ayaklı pasta tabağı
Çemberimde gül oya dizinin dvd serisi
Akşam yemeği için Paris'e gitmek
Dijital mutfak tartısı
Bıngıl olmayan kollar
Düşünce gücü ile kilo verebilmek
Kazayaklarını kazlara satabilmek
Belçika'ya yerleşip, ülkenin en zengin çikolatacı ile izdivaç yapmak.
Çikolata sonrası selülitlerden, popoma değen sihirli bir değnekle anında kurtulmak! 
Doğuştan bakır saçlı olmak.
Havadan 300 bin TL sahibi olmak ve Fransız esnafını kıskandıracak asalette butik pasta / kahve ürünleri satan bir dükkana sahip olmak.
Beklediğim tam turun gelmesi.
Cuma akşamı dedim mi hooooop elimde bir kabin bagajı ile havalimanında olmak. 
Nine West'in ceo su olmak ve bütün ayakkabıları bedavadan giymek. 
Prada ile izdivaç ve elbette çanta, gözlük, elbise vs derken tüm koleksiyonlara sahip olmak.
Christian Louboutin ile evlenebilme ihtimalimi yükseltmek! 
10 saatliğine hayalet olmak ve ATU duty free de ürün deneyecek kadınların hepsine görünmeden makyaj yapmak ve hepsini bu esnada maymuna çevirmek :) 
Gitmişken, yeni parfümler koklamak ATU'da ;)
Endamına aşık olduğum Barcelona'yı yeniden keşfetmek.
Doyamadığım Amsterdam'a yeniden uçmak.
Haftasonu denince, akıllarda hep haftasonu tatilinin canlanması. Gecelere akmadığım sürece geceleri kaldırmak. Hep gündüz olması. Güneşli bir iklimde yılın 12 ayı yaşamak. Çalışma hayatı denen şeyin buzdolabı ve koltuk arasında geçip gitmesi. Koşu bandında 90 dakika geçirmeden 90 dakikanın geçmesi! ( su gibi akan zaman istiyorum aslında.) nike airmax lerin bana 50 adet hediye gelme ihtimalinin gerçek olma ihtimali. Her hafta yeni bir gardroba sahip olmak. Parmaklarımı şaklatarak nevresimlerin değişmesini sağlamak. Dip boyasının tarih olması. Bir kez manikür yaptırıp, bir kez oje sürdürüp mezara kadar idare etmek! Sabahları tekne ile denize açılmak. Uçakla işe gitmek. 
Yalnız ölmemek.
Yaşlanmayı durdurmak.
En son olarak, son kez aşık olmak.
Son olması.
Son olma ihtimalinin gerçek olması.

Eee siz dediniz yaz dileklerini diye.
Yazdım vallahi olursa beri olmazsa geri-sin geri! :) 

Mutlu aşklar & mutlu baharlar 🍀