14 Ekim 2014 Salı

Hadi Çocukluğuma İnelim. İşte Nedeni

Senelerce kek sevmedim. Benim için kek az yağlı, az şekerli, sünger kıvamında pofuduk bir şey demekti. Elbet nedeni ben değildim.
Bir boğa burcu ortalara çıkıp benim!! demez önce en masumundan kendine bir suçlu arar.
Bir yerde bir yanlışlık vardı da acaba o yanlışlık ben miydim, kek miydi yoksa egom mu?  Ego mu o da ne yahu? Sünger kek sevmeyen küçük bir çocuğum ben. Tdk sözlüklerine daha ego kelimesi yeni dahil olmuş. Sus bakiyim lafı fazla uzatmadan ışık hızı ile in çocukluğuna itiraf et.

Tahminime göre annesi 70'li yılların başında evlenmiş olanların bileceği bir hikayedir bu. 
Senelerce kek sevmememin yegane nedeninin düdüklü tencere olduğunu; kendi keklerimi pişirmeye başlayınca anladım.
O yıllarda dışı alüminyum, yaklaşık 10 litre sıvı kapasiteli, pembe kapaklı gerçek anlamda düdüğü olan tencereler çok popülermiş. ( Kaynakça : Annem! ) Bu tencere öyle böyle değil inanılmaz gürültü çıkaran bir mutfak ekipmanıdır. Varlığını daha kapıdan girmeden hissettiren,  hatta mutfak penceresinden karşı komşunun sesini duyacağı kadar kuvvetli bir sese sahiptir.
Eh internetin adının daha zihinlerde dolaşmadığı, tek kanallı televizyon yıllarının yaşandığını düşündüğümüzde komşudan komşuya yayılan bir tarif varmış : "Düdüklü Tencere Keki". 

Yazıyı yazmaya başlamadan bir kez daha sordum anneme. 
"Anne, neden hep o keki yapıyordun bize?" " Çünkü kolayıma geliyordu da ondan." 
Aradan seneler geçmesine rağmen annem hala aynı fikirde. Bu keki ne hallere sokmadı ki. At içine 2 elma rendesi ve tarçın oldu sana elmalı kek. Çok mu sıkkınsın, ekle bakiyim oradan 2 yemek kaşığı kakao hımmm en çikolatası oldu, kış mı geliyor rendele portakalı, suyundan da 2 kaşık al bakiyim bu sefer portakallı... 
Doğumgünü mü var, hadi bakalım şerbetle biraz ıslatalım, içine kışsa pastacı kreması, yazsa çilek ve krem şanti. Ama illaki çikolata olsun dersen krem çikolata ilavesi. her kutlamaya, her haftasonuna denk gelen bu keki herkes midesine indirdiğinde senelerce burun kıvırmayı kendime görev edindim. ( Hatırlayan varsa benimle paylaşssın. 80'lerin sonuna doğru, cam kavanozda, kavanozu düz değil kabartmalı yanılmıyorsam kırmızı kapaklı olan marka neydi? )

O yıllarda ben bu keki sevmiyorum dedikçe annem mütemadiyen bu çocuk memnuniyetsiz diyip, durdu. Evet haklıydı aslında. Yemek istediğim kek buram buram kokusu olan, süngerden ziyade daha sıkı dokulu, biraz daha yağlı, dokusundan dolayı ağızda çiğnendikçe tadı yoğunlaşan, yutarken kendine hayran bırakıp, bir dilim daha !! dedirten cinsten olmalıydı.
Bilenler bilir, yemek yediğim yerler / pastane türevi yerlerin pek çoğunda eleştiririm. Çünkü damak tadım gün geçtikçe yükseliyor. Daha iyisini yapabiliyorsam imkan yok yediğim lokmalar için evet iyiydi cümlesini yalan da olsa sarf edemiyorum. İster ukalalık diyin ister, süper ego. Üzgünüm artık olan oldu. 30'dan sonra geçmiş olsun tüm gastronomi dünyasına.

Şimdi ne istediğimi bildiğimden aradığım keki özgürce ve doğru kelimelerle anlatabiliyorum.

Ama çocuk aklımla beğenmediğim o kek için anneme bugünün moda tabiri ile " Bizımla değılsın Hayrış" diyebilmeyi de çok isterdim ayrı mevzu :)))))

Senelerce benim sevmediğim "Düdüklü Tencere Keki" aslında pastacılık dünyasında temel taş sayılabilecek tarife çok yakın-mış. 
Mış diyorum, çünkü teknik bilgilerle kendimi donatmaya başladığımda keşfettim aradaki bu benzerliği. 

Meğer annem çekirdekten pastacı yetiştirmiş de haberi yokmuş. Ah benim annem, senelerce benimle mücadele ettin. "Nesi var bu kekin" dedin. Aslında kek, seneler sonra değer kazanacakmış da benim haberim yokmuş.

Bu arada annem gayet başarılı, hızlı, elleri lezzet li mi lezzetli bir aşçıdır. Her nedendir bilinmez, benim az sayıda kotaramadığım yemeklerin esas mimarıdır. Michelin yıldızı alacak yemekleri vardır. 
Ve kendine has tarifleri...
Kendisinden bu kadar bahsedip kekin tarifini vermemezlik olmaz. 

Not: Tencere hala mutfağımızda, ilaveten 2 tane daha düdüklüsü olan annem, kekin hatrına tencereden vazgeçemiyor. Tabii ki sünger kekini yapmaktan da ... ;)

Bardak Ölçüsü : 220 ml

Düdüklü Tencere Keki / Sünger Kek
5 tane ortaboy yumurta
1,5 su bardağı şeker
3 yemek kaşığı sıvı yağ ( tercihen kanola )
2 yemek kaşığı limon suyu
1 limonun kabuğu
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un

Yumurta ve şeker mikserle önce düşük sonra yüksek devirde 10 dakika çırpılır. Yağ ve limon suyu eklenir.1 dakika daha çırpıldıktan sonra kabartma tozu eklenmiş un ilave edilerek, tahta kaşıkla un kaybolana kadar karıştırılır.
Yağlanmış tencereye dökülen kek, kısık ateşte 45 dakika pişirilir.
Soğuyunca servis tabağına alınır.

Afiyet olsun ;)