4 Ağustos 2016 Perşembe

Koklayarak Ayrılalım

Tam da böyle yani. Sen nasıl yaşıyorsun bilmem ama aşk acısı çekerken ama bak sahiden çekerken gözlerin dolmuyor mu? Ağlamıcam ben derken, boğazına yumru oturmuyor mu? 

Aslında tam 33 gün geçti bu ayrılık acısının başladığı günden bugüne. 
İnsanoğlu hayatta nelerden vazgeçmedi ki şu hayatta ? 

Benim gibi kansızlığı tavan yapan dişi - erkek herkes okusun bu yazıyı okusun ki kendinin farkına varsın. 

İster kış hali de, ister tembellik de, ister abur cubura yüklenme de, ister depresyon de, istersen sporu bırakma de. 5 ay gibi bir sürede ben 8 kg aldım. Bu kilo bazılarımızın gebeliğinde aldığı toplam kiloya denk geliyor! Bazılarımızın da sıkı diet yaparak verdiklerine. 

Önceleri çok önemsemedim ama artan iştah ve sadece beli lastikli şeyler giyebilmemle beraber " stop" deme gereği duydum! 

Ha babam yürümeye başladım. Her akşam olmasa da haftada en az 4 akşam işten eve yürüdüm. Bazen haftasonları da sahile vurdum kendimi. Yürüdüm derken, bilen bilir ben biraz hızlı giderim 😊 sonuç 1,5 ay sonra aynıydı 1 kilo ancak verebilmiştim.

Bu kez hiçbirşey yememeğe karar verdim! Baktım olmuyor. Salata, sebze yiyorum ama tatlı ekmek de her nasılsa mideme giriyor ... 

Bol miktarda yoğurt hatta 2 öğün yulaf ve yoğurt ile beslendim. Bu da 1 ay kadar sürdü. 

Kilom 1 kg daha azaldı. Ama tık yok! Artık umudum da kalmamıştı. Yaz tatilime de 3 hafta kalmıştı ben pes ettim. 

Mayıs ayı başında başlayan boğaz ağrım önce sol sonra sağ taraf olmak üzere mütemadiyen sürdü. Kim sorsa hiç halim yok ya hep uykum var dedim uyudum  haftasonları. Aksırığım yok, burnum akmıyor ama boğazım ağrıyordu. 

Bedenim içindeki bombayı patlattı 1 Haziran gecesi. 125 nabız 41.5 ateşle kendimi çileli acil serviste buldum. Baait bir soğuk algınlığı!! dediler ve eve postaladılar.

Ne dizlerimde derman vardı ne iştahım. Ayağa kalkıyordum ama ayakta duramadan pat düşüyordum. Defalarca hem evde hem sokakta bayıldım. Bir dolu baygınlık geçirdim. Nabız düzelmedi. Soluğu önceden de araştırıp, iyi referans aldığım kardiologta aldım. Ekg, eko ve holter ... Bu kez de kalbimde sorun çıkmadı! ( şükür ettim tabii ) Doktorum bin yaşasın , detaylı kan ve idrar tahlili istedi benden. Ve sonuç belliydi! Hipertroid almış başını halay çeke çeke hızla gidiyordu ! Aynı hızda kan değerlerim de bungee jumping yapıyorlardı sanki ! 

Aniden kilo amam, verememmem, boğaz ağrım, sürekli uyumam, ateşim, çarpıntım, bayılmalarım ve ardından sıfır iştaha düşmem ve 1 lokma birşey yiyememem! 

Hipoteoid eğilimim varken kış dönemi, sonra nasıl olduğu bilinmez hiper'e dönmüş beni de manyak etmişti. 
Hipertroidi başladığında 2 hafta gibi bir sürede ben 5,5 kg verdim. Yaklaşık 2 kg kadar kilom kaldı geçen sonbahara göre ...

Kabahatli olan bendim! Zayıflıycam diye yoğurda abanmış başka da bir gıda almamıştım. 


🙈 Hayaller yukarıdaki fotoğraf ! 

Acı gerçek : fazla kalsiyum vücuttaki demiri emiyor! Hele benim gibi kahvaltıda 250 gr muhtelif çeşitlerde peynir yemeden ohhh doydum demiyorsanız! Yoğurt aşığı iseniz işiniz yaş! Yaş da değil hatta acillik bile değil siz bir yaşayan ölüsünüz demektir. 

33 yaşımdayım. Defalarca demir hapına başladım. İştah açıyor diye bıraktım. Bu kez iştah açmadan sorun üreten ilaçla yolum kesişti. 

Kendime bir söz verdim. 
İyi olana kadar içeceğim. Kaçmayacağım bu kez! 
Ben değerliyim. 
Herkesten önemli olan benim. 
Bir tane hayatım var.
Bir tane ben varım. 

Beslenme düzenimi değiştirdim. 
Artık her öğlen et yiyorum. Bazı günler gerçekten etin kokusu nasıl kötü geliyor anlatamam ama bayılmak mı yoksa et yemek mi diyorum ve yiyorum etimi. 
Yeşillik severdim zaten yanında boş yeşillikli ve bol limonlu salata ...

Ve en önemlisi ben sağlığım için bir süreliğine bir aşktan vazgeçtim. Peynir AŞK'ı. 

İlaca başladığım ilk gün kararlı olmasaydım eminim yolumdan dönmüştüm. İştahıma yenik düşmüştüm! İlk gün 2 Temmuz 2016 cumartesi. Evde olduğum gün. Kahvaltı demek simitli peynirli ama illa ki bol peynirli, omletli kahvaltı günümdür. 

İlaçtan 2 saat sonra dolabı açtım. 
Dolapta yumurta da kalmamıştı. 
Ama en sevdiğim peynirlerim vardı. Elime paketi aldım. 
Ve gözlerim doldu. Geri bıraktım. 
Tekrar aldım. Bir lokma yesem , dedim. 
Biliyorum ki kendime hakim olamayacaktım. 
Hayır, dedim. 

Ve en sevdiğim en lezzetli peynirleri tek tek kokladım. Yerine koydum.

Bol domates, salatalık, kiraz, zeytin, maydanoz ve dereotu içeren bir karmaşık salata ile tv başına gittim. 

Hayatlar da aşağıdaki fotoğraf 



Çatalı batırdıkça gözümden bir damla yaş süzüldü.
Salya sümük yedim resmen önümdekileri. 
Açtım.
1 saat sonra deli gibi açtım.
Bu kez birkaç fındık ve kiraz yedim. 
1 saat sonra gene açtım.
2 saat sabrettim etli , salatalı bir öğün yaptım. 
Ama gerçekten açtım ve o et nasıl kötü koktu bana anlatamam. 

Canım yoğurt istiyordu. Yoğurda taze nane katıp, ekmek doğrayıp, yemek! 

Baktım olmayacak erken yattım... 

Pazar günümü kahvaltıma yumurta ekleyerek geçirdim. 

Ve biraz hamurişi yedim! Ödülüm de olsun değil mi ama ! ( ödül dediğim de göbek yapıyor be kardeşim nerede benim peynirim ..??) 

Kendime güzel kaplar aldım ki sabah kahvaltımı yanımda taşıyabileyim ofise giderken.
15 gün hiç peynir yemedim. 
Bir gün baktım alıştım peynirsizliğe serçe parmağımın yarısı kadar bir peyniri ofis kahvaltıma ekledim. 

O minicik peynirle benden mutlusu yoktu galiba! Koklaya koklaya yedim! 

Ve yoğurdu hiç aramadım. Yüzüne bakmadım desem yeridir. 
Ama peynir öyle mi? Bazı akşamlar işten gelince dolabın kapağını açıyorum. Bakıp bakıp kapatıyorum peynirlere. 

Kararlı ol! İradeli ol! Vazgeçme! Sağlıklı ol! Pes etme! Emeğini boşa çıkarma ve yeme! diyorum kendime...

Şimdi çıkacak test sonucumu bekliyorum.  

Bu bir vuslat olmayacak elbet! Sadece birazcık daha yeme özgürlüğüm olacak. 

Ve vuslat dediğimse 9 kutu ferro sanol sonrası, belki yeni yıl haftasıdır. 

Bütün bunların nedeni benim "aşırıcılık" insanı olmam. 

Yersem aşırı yerim, yemezsem hiç yemem ( et / balık gibi ) 

Ya çok severim ( aşk gibi ) ya da siler giderim ( kafasını gözünü yarmak gibi ) 

Ve sonuçlar elimde ☺️ ilaçlardan önceki mevcut rakamsal demir miktarımı 3'e katlamışım! Demek ki neymiş bazı ayrılıklar çok acılı, az lezzetli ama çok faydalıymış. 

Demem o ki aman kendinizi iyi dinleyin. Kilo almak vermek normal ama aşırısı yaşandığı an emin olun bir yerlerde istenmeyen bir şeyler yaşanıyor olabilir. 

Herkese sağlıklı günler dilerim ❣

Ben şimdi gidip gönül rahatlığı ile azıcık peynir yiycem, sabaha dönerim ... ☺️